celal yıldız uzaktan eğitim bodrum haber bağımsız denetim
Eskişehir’deki bıçak dehşetin görgü tanıkları saldırganı anlattı: “İçine kapanıktı”

Eskişehir’deki bıçak dehşetin görgü tanıkları saldırganı anlattı: “İçine kapanıktı”

Eskişehir'de başında kask, belinde balta, yüzünde maske ile ay bahçesinde 5 kişinin bıçaklanmasına ilişki
Ana Sayfa Yaşam 13 August 2024 84 Görüntüleme

UNESCO çilingiri tarihi konaklara hayat veriyor

Karabük’ün UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan Safranbolu ilçesinde demir ustası Hüseyin Şahin Özdemir, tarihi çarşı bölgesindeki Demirciler Çarşısı’nda 1978 yılında, 16 yaşında mesleğe başladı.

1796’da kurulan Demirciler Çarşısı’nda 46 yıldır çekiç sallayıp demire şekil veren Özdemir, tükenmekte olan mesleğin son temsilcilerinden olurken, bölgede ‘UNESCO Çilingiri’ olarak biliniyor.

Hüseyin Şahin Özdemir, Safranbolu’da 3 bin yıllık geçmişe sahip olan tarihi konakların kapılarındaki tokmak, menteşe ve kabara çivilerini yapıyor. 900 derece sıcaklıktaki demire çekiçle şekil veren Özdemir, “1978 yılında hemen karşımda bulunan Muhsin Ünal’ın yanında demirci çıraklığına başladım. O dönemlerde bütün mesleklerin Safranbolu’da arastaları vardı.

Semerciler, saraçlar, kunduracılar, kalaycılar, bakırcılar ve demirciler. Diğer mesleklerin hepsi de amacını yitirdi ve orijinalliğini koruyan tek çarşı olarak Demirciler Çarşısı kaldı. Diğer mesleklerin hepsi hediyelik eşya üzerine oldu” dedi.

‘ÇIRAK, KALFA BULUNMUYOR’

Tarihi Demirciler Çarşısı’nda eskiden 22 dükkanın olduğunu, şu anda ise 4 kişinin bu işi yaptığını belirten Özdemir, “1978 yılında başladığım dönemde 22 dükkan çalışır vaziyetteydi. Her ustanın 2-3 tane çırak ve kalfaları vardı. Popüler ve çalışan sanayi gibiydi.

Şu anda diğer meslekler amacını yitirip burası ayakta kaldı ama bizim neslimiz de tükenmek üzere. Şu an burada 4 esnafız. Dükkanlar genelde hediyelik eşya üzerine oldu. Şimdi 4 kişiyiz ama arkamızdan gelen nesil, çırak, kalfa bunlar bulunmadığından dolayı bizim ömrümüz de ne kadar ise biz de yapabildiğimiz kadar yapacağız” diye konuştu.

Türkiye’nin birçok yerinde UNESCO’ya ait koruma ve sit alanı olan bölgelerde restorasyona ihtiyaç duyulan eski yapılardaki metal işleri yaptığını belirten Özdemir, “Kapının üzerindeki kilitleri ve dekor çivilerini yapmaktayız. Yaptığımız eserlerden bir tanesi de kadın ve erkek kapı tokmakları.

Asırlar önce ecdadın yaptığı kapılarda tokmaklar halen daha mevcut. Çünkü o dönemde elektrik yok. Kapının zili yok. İçerideki vatandaşa geldiğini duyurmak ve mahremiyete önem verildiği için eve hangi cinsiyet geldiyse kapıyı o cinsiyet açıyor. Ahşap kapıya nasıl bir metal lazımsa biz onların yapımcılarıyız” diye konuştu.

Yorumlar (Yorum Yapılmamış)

Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

kafe haber 2024
Tema Tasarım | Osgaka.com